ANKARA Milliyet – İsrail’deki çok sağ siyaset ile işgalci yerleşimciliğin örtüştüğü bildirilen raporda, İsrail çok sağının temel motivasyonunun, “Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar olan bölgenin dini motivasyonlarla büsbütün Yahudileştirilmesi olduğu” belirtildi.
Maliyeti yüksek
Raporun devamında “Batı Şeria’da yaşayan işgalci yerleşimci kümelerin, İsrail’den bu bölgede daha fazla askeri varlık göstermesini talep etmesi ve Filistinlilere karşı terör aksiyonlarında bulunarak tansiyonu dorukta tutmasının önemli bir askeri ve finansal maliyeti vardır. Bu durum da İsrail’deki fanatik, çok sağcı kümelerle değerli bir kısmını liberal-seküler İsraillilerin oluşturduğu üst seviye askeri takımlar ortasında önemli bir tansiyona sebep olmaktadır” tabirleri kullanıldı.
Radikal sağın devlet takımlarıyla yaşadığı tansiyonların anlatıldığı raporda, İsrail’in en sağ eğilimli koalisyonunun Ocak 2023’te yüksek mahkemenin yapısını ve yetkilerini değiştirme teşebbüsüne vurgu yapıldı. Bunun İsrailli “askeri elitlerin” açıktan reaksiyonunu çekerek durumu daha da gergin hale getirdiği belirtildi.
Yeni süreç
7 Ekim sonrasında Gazze’nin işgali sürecinde, “askeri seçkinler ve sağ koalisyon” ortasındaki çatışmanın yeni bir düzleme taşındığı tabir edilen raporda, askeri kanadın tekrar kanlı lakin görece daha denetimli bir işgal süreci yürütme planları yaptığı kaydedildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun başını çektiği hükümetin ise açıktan soykırıma girişerek, siyasi takviye kayıplarını toparlamaya çalıştığına işaret edildi. Çok sağcı kümelerin, Gazze’deki işgalin kalıcı hale getirilmesini ve Gazze’nin Yahudi yerleşimine açılmasını savunmasının, İsrail ordusuyla yaşadıkları tansiyonun yeni ögelerinden biri olduğu aktarılan raporda, ordunun, hükümete muhalif duruşunun da tesiriyle burada Yahudi varlığını teminat altına almanın büyük askeri ve finansal maliyetleri olacağını öne sürdüğü tespiti yapıldı.