ALMANYA – 23 Şubat’ta yapılacak erken seçim ve göç konusunda çok çıkışları hasebiyle son günlerde sıkça gündeme gelen faşist Almanya için Alternatif (AfD) partisi, yasaklanma talepleriyle yeniden gündeme oturdu. AfD’nin iki milletvekilinin İsviçre’de 14 Aralık’ta neo-Nazilerin düzenlediği toplantıya katılması üzerine Yeşiller ve Sol Parti, AfD’yi yasaklama sürecinin başlatılmasını istedi, yasaklama için elde kâfi bilgi olduğunu tabir etti.
Toplantıyı Correctiv haber dergisi ortaya çıkarmıştı. Tıpkı mecmua, geçen yılın sonunda Potsdam kentinde bir otelde AfD milletvekillerinin de katıldığı ve göçmenleri topluca geri gönderme planının konuşulduğu neo-Nazilerin toplantısını ortaya çıkarmıştı.
AfD’nin Brandenburg Eyaleti milletvekili Lena Kotre, partinin Kuzey Ren Vestfalya (NRW) eyaletinden federal milletvekili Roger Beckamp ile toplantıya katıldığını ve konuşma yaptığını doğruladı. Brandenburg eyaleti kamu yayın kuruluşu rbb24’e konuşan Kotre, toplantıda hata işleyen Alman vatandaşı göçmenlerin vatandaşlığının iptali ile sınırdışı etme sürecini özelleştirme mevzularının konuşulduğunu anlattı.
GÖRİNG-ECKARDT: NEO-NAZİLERLE DEMOKRASİYE KARŞI HAREKET YAPIYOR
Yeşiller Partili Federal Meclis Lider Yardımcısı Katrin Göring-Eckardt, AfD’nin neo-Nazilerle birlikte özgürlükçü demokratik toplum nizamına karşı aksiyon yaptığını söyledi. Funke Medya Grubu’na konuşan Eckadt, “İsviçre’deki toplantı, AfD’nin ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi” dedi. Rusya yanlısı siyaset ve milyarder iş insanı Elon Musk’un dayanağının, ortada demokrasiye karşı planlı bir hareket olduğunu gösterdiğini söz eden Göring-Eckardt, AfD’yi yasaklamak için elde kâfi datanın bulunduğunu söyledi.
Yine Yeşiller Partili federal milletvekili Kassem Saleh de X (eski ismiyle Twitter) toplumsal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada AfD’yi yasaklama sürecinin başlatılmasını istedi. “Daha fazla beklemek olmaz” diyen Saleh, gerçek tehlike ile gayret edilmediğini, bunu yerine göçmenlerin ‘günah keçisi’ olarak gösterildiğini söyledi.
Sol Parti federal milletvekili Martina Renner de AfD’nin demokrasi karşıtı bir parti olduğunu, hasebiyle yasaklanması gerektiği görüşünü tabir etti. Haber sitesi nd’ye (Jornaulismus von Links) konuşan Renner, AfD’nin etrafında demokrasi aykırısı bir çok sağcı kesim bulunduğunu, partinin militan neo-Nazilerin parlamentodaki kolu olduğunu savundu.
HOPPENSTEDT: YASAKLAMA SÜRECİ AfD’YE SEÇİM ARMAĞANI OLUR
Hıristiyan Demokratik Birlik Partisi (CDU) federal milletvekili Hendrik Hoppenstedt ise AfD’nin yasaklanması taleplerine karşı görüş bildirdi. Düsseldorf’ta yayımlanan Handelsblatt gazetesine konuşan Hoppenstedt, yasaklama sürecinin AfD’ye seçim ikramı olacağını savundu.
Aynı partiden Marco Wanderwitz, Federal Meclis’e sundukları AfD’yi yasaklama önergesini kesinlikle gündeme alacaklarını ve genel konseyde görüşülmesini sağlayacaklarını söyledi. Handelsblatt’a konuşan Wanderwitz, önergenin oylamada çoğunluğu bulması halinde Federal Meclis’in yasaklama sürecini başlatacağını söz etti. Wanderwitz, farklı partilerden 120 dolayında milletvekilinin yer aldığı AfD’yi yasaklama teşebbüsünü başlatan milletvekillerinden biri. CDU ve SPD idaresi, AfD’yi yasaklama teşebbüsüne aralı duruyor. Önergenin ocak sonunda Federal Meclis’te görüşülmesi bekleniyor.
HÖLSCHEİDT: AfD’Yİ YASAKLAMA TEŞEBBÜSÜ RİSKLİ VE UZUN BİR SÜREÇ
Öte yandan, Berlin Hür Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Sven Hölscheidt, AfD’yi yasaklama teşebbüsün riskli ve uzun bir süreç olduğunu söyledi. Handelsblatt’a konuşan Prof. Hölscheidt, sonucun belirsiz olduğunu, davanın da dört yıldan evvel sonuçlanmayacağını söz etti. Hölscheidt, Anayasa Mahkemesi’nin yasak kararı vermesi halinde partinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceğini, bunun süreci daha da uzatacağını belirtti.
