İstanbul ve etrafında yüzde 80’leri aşan nem oranının yüksekliği, çocuklar ve yaşlılarla birlikte; kalp, astım, diyabet üzere kronik rahatsızlığı olanları da olumsuz etkiledi.
Aşırı nem ile birlikte su ve tuz kaybının kanın pıhtılaşma oranında değişikliklere neden olarak kalbin çalışmasını etkileyeceğine dikkat çeken uzmanlar, kalbin daha çok çalıştığı sıcak ve nemli havalarda bol bol sıvı tüektilmesini ve yağlı yiyeceklerden uzak durulmasını salık veriyor.
Acıbadem Dr. Şinasi Can Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu, “Kronik hastalığı olanlar; ileri yaştakiler, kalp yetmezliği, kronik böbrek yetersizliği, hipertansiyon, diyabet ve KOAH hastaları”nın risk kümesinde yer aldığını belirterek “Bu şahıslar terleme sistemi ile beden ısısını istikrarda tutmayı başaramayabilirler ve önemli sıkıntılara maruz kalabilirler. Üstelik nem oranı yükseldiğinde, terleme oranı da artarsa bu istikrarlar daha çabuk bozulur. Ayrıyeten insülin, kan şekeri düşürücü, tansiyon ilaçları, idrar söktürücü üzere kronik hastalıklarda kullanılan ilaçların bedendeki tesir sisteminde önemli değişiklikler yaşanır. Örneğin kış aylarında kan şekerini dengeleyen insülin dozu sıcaklarda çok daha tesirli olur ve kan şekerini kıymetli oranda düşürebilir. Kışın istikrarda tutulan tansiyon hastalığı, yaz ayında birebir dozda ilaç kullanılsa bile tuz kaybı nedeniyle hayati sıkıntılar doğurabilir.” uyarılarını sıraladı.
AŞIRI SICAĞA KARŞI 7 ÖNERİ
Enfeksiyonlarına karşı önlem alın: Ani sıcak soğuk ortam değişikliği nedeniyle yaz gribi, farenjit,boğaz, bademcik ve sinüzit hastalıkları daha çok görülüyor. Bu hastalıklara karşı, kapalı yerlerde hastalarla yan yana bulunmamaya itina gösterin.
Güvenli besin tüketin: Sıcak hava balık, tavuk, yumurta, mayonez, peynir, dondurma ve buz üzere kimi besinlerin içinde hemencecik ziyanlı mikropların üremesine yol açıyor. Bu besinlerin alınmasıyla ağır kusma, ishal ve bulantı gelişebiliyor. Oluşabilecek riskleri düşünerek pak ve muteber besin ile beslenmeye değer vermek gerekiyor.
Seyahat ishaline karşı probiyotik alın: Seyahat ishalini engellemek için ilkbahar sonunda probiyotik takviyesi alınabilir. Ayrıyeten çeşme suyu ile değil pak suyla üretilmiş buz kalıpları tüketilmeli.
Şemsiye ve şapka kullanın: Uzun saatler kızgın güneşte kalındığında güneş çarpması yaşanabilir. Yazın açık renk yahut beyaz renkler tercih edilmeli, terleme yapmayan ve bedeni serin tutan giysiler giyilmeli, gerektiğinde şemsiye ve şapka kullanılmalı.
Su ve tuz istikrarını koruyun: Tuz kaybı çocuk ve yaşlılarda kritik problemlerin da nedeni. Tuz kaybında birinci evrede kişilik bozukluğu, uyku hali, halüsinasyon, oryantasyon bozukluğu, tansiyon, şeker değişkenliği, kalp ritim bozukluğu görülebiliyor. Su, tuz ve mineral içeren yaz meyvelerini tüketmeli.
Klima çalışırken odayı havalandırın: Klimaların, kas tutulmaları, nezle ve en değerlisi klimaya bağlı akciğer zatürresine neden olabiliyor. Klimanın olduğu odayı gün içerisinde havalandırmak yararlı olacaktır.
Yaz depresyonu belirtilerine dikkat edin: Şayet kendinizde daha fazla uyumak isteği, sık sık yorgunluk ve halsizlik hissediyorsanız, dikkat! Bu belirtiler sadece sıcakların tesiriyle değil, yaz depresyonuyla ilgili olabilir.