ANKARA – Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcıları Selçuk Özdağ, Ayhan Sefer Üstün ve Serap Yazıcı, Cumhur İktidarı’nın çıkarmak için kolları sıvadığı Dezenformasyon Yasası’na karşı Ankara’da temsilciliği bulunan pek çok gazete ve medya temsilciliklerini ziyaret etti.
İki gün süren ziyaretlerde Özdağ ve beraberindeki heyet, Yeniçağ Gazetesi, Flash Haber, Gazeteciler Cemiyeti, Global Gazeteciler Kurulu, Tv5, Ulusal Gazete, Sözcü Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Birinci Sayfa Gazetesi, KRT Televizyonu, ANKA Haber Ajansı, Başşehir Postası temsilcileri ile bir ortaya geldi.
Gelecek Partisi heyeti, Yeniçağ Gazetesi ve Flash Haber Ankara temsilcileri ile de bir ortaya geldi. ‘ELLERİYLE BÜYÜTTÜKLERİ SIKINTININ ÜZERİNDE SÖRF YAPIYORLAR’
TBMM Genel Kurulu’nda önümüzdeki hafta görüşülmesi beklenen yasa teklifini, “hapsetme yasası” olarak pahalandıran Özdağ, ziyaretler sırasında şunları söyledi: “İktidar yeniden her zamanki bildik numaralarından birini yaparak ismine ‘Dezenformasyon Yasası’ dediği aslında toplumsal medyaya sansür getiren ‘elma şekeri içine zerk ettiği zehirli’ bir yasa teklifini Meclis’ten geçirmek üzere. Bu iktidar rastgele bir mevzuda düzenleme yapacağı vakit evvel o sıkıntıyı tahlilsiz ve içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. İnsanların illallah demesini ve mağduriyetlerin çoğalmasını şahsen körüklüyor ve yol veriyor. Sonra bu sorunu da ben çözerim diyerek ortaya çıkıyor ve bir kurtarıcı edasıyla aslında kendi elleriyle büyüttüğü sorunların üstünde sörf yapıyor.”
Gelecek Partisi heyeti, Sözcü Gazetesi’nden Hürmet Öztürk ile de fikir alışverişinde bulundu. ‘YASANIN İÇİNDEKİ SÜSLÜ CÜMLELERE VE TATLI LİSANLARA KANMAYACAĞIZ’
Selçuk Özdağ’a nazaran iktidar, her bahiste olduğu üzere bu düzenleme ile de kendi taraftarlarının palavra ve iftiralarına kayıtsız lakin muhalif kısmın doğrularına ceberut bir pratiği hayata geçiriyor. Maddede “kamu nizamı, kamu sıhhati, kamu yararı” üzere genel ve muğlak tabirler kullanılmasını şuurlu bir tercih olarak pahalandıran Özdağ, “Bu gri alanlar sayesinde kendi yandaşlarını, trollerini ve tetikçilerini tereyağından kıl çeker üzere alıp takibata husus etmeyecekler. Muhalifler ve sıradan vatandaşlar için ise takdir yetkisini onların aleyhine sonuna kadar hoyratça kullanacaklardır. Buradan bir sefer daha hatırlatmak ve uyarmak isterim ki, yasanın içindeki süslü cümlelere ve tatlı lisanlara kanmayacağız. Elma şekeri içindeki zehrin farkındayız. Evvel ülkem ve halkım diyen tüm demokratlara sesleniyorum; bu hususta ses yükseltelim. Tüzel ve legal alanda yeri göğü inletelim. Nasıl olsa önümüzde bir seçim var o vakte kadar ne yaparlarsa yapsınlar demeyelim” sözlerini kullandı.
‘YEREL MEDYAYI YOK ETME YASASI’
Söz konusu yasa teklifinin bir diğer dikkat çeken tehlikesinin de mahallî basını yok etme üzerine kurgulandığını belirten Özdağ, teklif ile planlanan uygulamayı şöyle anlattı: “İlanları azaltarak mahallî medyayı ortadan kaldırmak istiyorlar. Medyada monopolleşmeye gidiyorlar; aslında birçok kurumu art bahçeleri yapmak isteyip başardılar.
Dezenformasyon Maddesi’nin 29. unsuru ile kendilerini destekleyen gazetelerin, internet medyasının yapmış olduğu kusurlarını görmeyip muhalefetin piresini deve yapmak istemektedirler. Bu yasa ile konuşmayın, susun diyorlar. Bu sansür yasası da değil, susturma yasası da değil bu gazetecileri ve siyasetçileri hapsetme yasası.”
‘BU YASA KAYBEDECEKLERİNİN İŞARET FİŞEĞİ’
Gelecek Partisi olarak ‘Dezenformasyon Yasası’nın gündeme gelmesinin akabinde çalışmalara başladıklarını belirten Özdağ, “Meseleye ‘biz yaparsak olur’ mantığı ile yaklaşıyorlar. Bu maddeyi bir süre ertelediler, gönül ister ki bu 29. maddeyi bu maddeden büsbütün çıkarsınlar. Şayet bu maddeyi büsbütün çıkarmazlarsa keser döner sap döner gün gelir hesap döner. Bu ayarını bozdukları kantar bir gün gelir onları da tartar. Bu yasa iktidarı kaybedeceklerinin işaret fişeğidir” dedi. (DUVAR)