AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MKYK toplantısı sonrası açıklama yaptı.
Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şu biçimde:
“İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde, işgalcilere karşı duruşumuzun anlatılması gerekirdi. İşgalcilere söylenmeyen kelamlar tarihimize söylendi. İşgalcilere karşı olan duruşumuz anlatılması gerekirken içeriye dönük tartışmaya çevrilmesi önemli şuursuzluktur. Atatürk’ün kelamları bağlamından koparıldı, bu istismardır.
Türkiye’yi köksüz bir devlet üzere göstermeye çalışırsanız, bu devlet geleneğimiz açısından da yanlış bir yaklaşımın içerisine girer. Türkiye Cumhuriyeti de, Osmanlı Devleti de bizimdir. Bu arbede yetersiz zihinlerin kimlik hengamesinden siyasi kriz çıkarıp, yıllarca kötülük yapmıştır. 9 Eylül ruhu yaşatılmalı, iç arbedeye dönüştürülmemeli.
TERÖRLE MÜCADELE
Terörle gayret açısından güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Müttefiklerimizin ortaya koyduğu kimi ilkesizliklerle gayret etmek istiyoruz. ABD’nin teröristler için taziye bildirisi yayınlaması bu ilkesizliklerin başında geliyor. Olağan ki bu NATO prensipleri, ABD-Türkiye ortasındaki güvenlik mutabakatına terstir.
Suriye’deki PYD’nin PKK’nın ta kendisi olduğu net bir formda herkes tarafından biliniyor. Müttefiklerimizin DAEŞ’le uğraş ismi altında PKK üzere bir terör örgütüne taziye ve ziyaret yaklaşımına girmeleri baştan aşağı prensipsizliktir.
YUNANİSTAN İLE GERGİNLİK
Yunanistan’ın yükseltmeye çalıştığı tahriklerin farkındayız. Açık bir halde bu bir haydutluktur. Yunanistan’ın haydutluktan uzak durması gerekir. Bu haldeki tacizlere son vermelidirler. Problemlerin masada çözülmesi için Türkiye bu anlayışa sahiptir. Bütün sıkıntıların tahlil yeri masadır. Yunanistan masadan kaçmayı bırakmalı.
YURTLAR MESELESİ
Şimdiye kadar yapılmış, yapılanlarla birlikte yurt kapasitemiz 825 bini geçti. Bize yaklaşabilen en yakın ülke yurt kapasitemizin yarısına ulaşabildi. Tüm bu tablo husustaki hassasiyeti ve başarıyı göstermektedir. Cumhurbaşkanımızın öğrencilerin dışarıda kalmaması için iradesi sonuçta bizi 825 binlik yurt kapasitesine ulaştırdı.
Öğrencilerimizin süratli bir formda yerleştirilmesi ve böylelikle çabucak hemen en yakın ülkeye iki kat fark atan bir tablonun ortaya çıkması öğrencilerimizin ve velilerimizin lehine bir sonuç olarak gerçekleşmiştir.
“BULUŞULUYOR, TARTIŞILIYOR TEKRAR AYRILIYOR”
6’lı Masa’da gereğince toplantı yapıldı. Anlaşıldığı kadarıyla en temel bahislerde bile rastgele halde mutabakata varılamıyor. Özelleştirmeden yana olanlar var, önemli olarak karşı olanlar var. Suriye siyasetinde Esat rejiminin yaptıklarının nasıl zalimlik olduğuna dönük olarak vurgularda bulunanlar var, bunun tam zıddını söyleyenler var. HDP’ye bakanlık verilmesi problemi bu türlü.
Birisi konuşuyor gerisinden açıklamalar geliyor. Millete karşı en büyük görevimiz dürüst bir biçimde, şeffaf biçimde bu tezleri ortaya koymak lazımdır. 6’lı Masa’nın her hususta 6’lı düşünmesi, ortada bir masa olduğu izlenimini vermiyor. Buluşuluyor, tartışılıyor tekrar ayrılıyor. Rastgele bir siyasi mutabakat çıkmıyor. Bu onların iç sorunudur. İstedikleri kadar oturur, konuşurlar. Artık 6’lı Masa diye bir bütünlükten bahsetmenin mümkün olmadığı net biçimde görülmüştür.”