İSTANBUL – İstanbul Emniyet Müdürlüğüne bağlı üç polisin de ortalarında olduğu beş kişi, Suriyeli Naseraldin Naser’i takip ederek işvereni Ahmed Mohannad Alrefae’ye ilişkin 170 bin dolar, 13 bin euro ile 1 milyon 500 bin TL’yi gasp ettikleri gerekçesiyle tutuklandı. Naseraldin Naser, olay günü yaşadıklarını anlatırken işvereni Ahmed Mohannad Alrefae de Gazete Duvar’a yaptığı açıklamada tehditlerin bir müddettir devam ettiğini anlattı.
Polisler E.A., M.E.T., K.U., İstanbul Barosu’na bağlı avukat D.B. ile sürücü kursu çalışanı N.O., 1 Ocak 2025’te Suriyeli Naseraldin Naser’i takip ederek saat 11.45’te Bahçelievler’de aracını durdurdu.
İddiaya nazaran polisler Naseraldin Naser’i kelepçeleyip kendi araçlarına bindirirken avukat D.B. ile N.O. ise Naser’in aracında bulunan ve içinde 170 bin dolar, 13 bin euro ile 1 milyon 500 bin TL olan çantayı aldı. Naseraldin Naser’i tehdit eden polisler daha sonra özgür bıraktı.
Naseraldın Naser’in polisler tarafından takip edilmesi kamera kayıtlarında tespit edildi. Aracına döndüğünde para dolu çantayı bulamayan ve gasp edildiğini anlayan Naseraldin Naser, Bahçelievler Şehit Vehbi Erdoğan Polis Merkezi Amirliğine giderek şikayetçi oldu. Gasp Ofis Amirliği tarafından yürütülen soruşturma kapsamında kuşkulu beş kişi 4 Ocak 2025’te gözaltına alındı.
Emniyetteki tabirleri alınan polis memurları E.A., M.E.T., K.U., avukat D.B. ile sürücü kursu çalışanı N.O., “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma ve yol keserek yağma” suçlamalarıyla Bakırköy 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
Suçlamaları kabul eden polis memuru E.A., işlediği cürmü ‘hatır’ için yaptığını, kendisine 10 bin dolar verildiğini ve bu parayı iki polis arkadaşıyla bölüştüklerini itiraf etti.
Suriyeli Naseraldin Naser, emniyette verdiği sözünde yaşananları şöyle anlattı:
İKİ ARACIN BENİ TAKİP ETTİĞİNİ FARK ETTİM: Ben, Ahmed Mohannad Alrefae’nin sahibi olduğu otomotiv firmasında 10 yıldır çalışıyorum. Araç alım-satım işi yapacağımız için işverenimin konutundan 500 bin TL nakit parayı siyah renkli sırt çantasına koydum, evimden ise işverenimin daha evvel vermiş olduğu 170 bin dolar, 1 milyon TL, 13 bin euroyu da birebir çantaya koydum. Konuttan saat 11.15 civarı ayrıldım. Dövizleri bozduracaktım. Saat 11.45 sıralarında Kale Center mevkisinden Adnan Kahveci Bulvarına hakikat seyir hâlindeydim, Bahçelievler Merkez Mahallesi Meydan Merter’de beni 2 aracın takip ettiğini fark ettim. Beyaz renkli araç benim aracın önüne kırdı.
BENİ KELEPÇELEDİLER: Araçtan inen 3 erkek şahıs polis kimliği gösterdi, üzerlerinde kırmızı polis yeleği vardı. Beni önden kelepçeleyip kendi araçlarına aldılar. Çanta ise otomobilimde kaldı. Araçtayken, “30 yıl mahpusta yatmayı mı, yoksa bu parayı vermeyi mi tercih edersin? Seni ve aileni kaçakçılık yaptığınız için 30 yıl cezaevinde yatırırız. Yasal olarak para kazanmıyorsunuz” diye daima beni temelsiz savlarla tehdit ettiler. 5-6 dakika bu araçta cins attırdıktan sonra beni tıpkı noktaya bıraktılar. Kendi aracıma bindiğimde çantanın olmadığını fark ettim. Hatırladığım kadarıyla beni bu araç haricinde Hyundai i20 beyaz renkli bir araç daha takip ediyordu. Bu aracın plakasını görmedim fakat bir bayan şahıs kullanıyordu. Para dolu çantayı onun aldığını düşünüyorum. Daha sonra işverenime haber verip karakola şikayetçi olmak için geldim.
SURİYELİ İŞ İNSANI: BİR HAFTA EVVEL BİZİ TEHDİT ETTİLER
Yaklaşık 11 yıldır İstanbul’da yaşayan Suriyeli iş insanı Ahmed Mohannad Alrefae, İstanbul’da galeri şirketi işletiyor. Ahmed Mohannad Alrefae, polislerin gasp olayından bir hafta evvel kendilerini tehdit ettiğini anlattı: “Olaydan bir hafta evvel bizim yanımıza gelip bizi tehdit ettiler. ‘Sizi ve otomobillerinizi takip ediyoruz’ dediler ve bizden para istediler. ‘Şikayet etseniz bile bir şey olmaz zira siz Suriyelisiniz’ dediler. Biz kendi paramızı geri istiyoruz. Çocuklarım hasta. Paramız kalmadı. O para borç paraydı. Perişan olduk.”
‘BİR AN EVVEL PARALARININ İADESİ BEKLENMEKTE’
Naseraldin Naser’in avukatı Ali Çitil ise “Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında üçü polis, biri sivil ve biri avukat olan şüpheliler Bakırköy 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘yağma ve kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ hatalarından tutuklandı. Şüphelilerin emniyet sözleri, savcılık sözleri ve sulh ceza sorgusunda yapmış oldukları savunmalar evrakta somut kanıtlar karşısında yetersiz görüldüğü için tutuklandılar. Müvekkillerim bir an evvel paralarının iade edilmesini bekliyor” dedi.